8 Mart 2011 Salı

Tori Amos





Bu kadınla ilgili ne yazabilirim diye düşünürken, aslında çok da derli toplu birşeyler yazamayacağıma karar verdim. Şöyle ki; Tori Amos'u dinlerken, kendi hislerim çok ön planda oluyor. Tori Amos'u düşününce, fikirsel değil de hissel bir algım olduğu için, onu anlatmaya çalışmak çok zor geldi. Şarkı sözlerine baktığımda ya da o şarkıyı hangi durumda yazdığını araştırdığımda, bir süre sonra hepsinin uçup gittiğini farkettim. Şarkı sözleri kendi hayatının bir yansıması gibi, dolayısıyla ne olduğunu anlayamadığım bir çok şarkısı var (illa ki anlamam gerekiyor mu, orası ayrı tabii:))...Buna rağmen, sesini kullanması, şarkı sözlerine ve melodilere benim yüklediğim anlamlar, piyanoyu kullanma tarzı, yaratıcılığı, Neil Gaiman'la olan dostluğu, kendine özgülüğü, hitap ettiği duyusal alanlara görselliği de katması, hayatla beraber değişebilmesi/gelişebilmesi gibi özelliklerinden dolayı, en sevdiğim büyücülerden biri. Kendisini İstanbul'da verdiği iki konserde dinleme şansım oldu. Sahnede piyano çalarken adeta yaratıcılığını kullanan ve bundan çok keyif alan bir Tanrıça gibi gözüküyor. Konser kaydı olmasa da canlı performansının yer aldığı aşağıdaki video bu konuda belki bir fikir verebilir. 

Caught a Lite Sneeze, Devils and Gods, Iieee, Blood Roses, Pandora's Aquarium, Cruel, Big Wheel, Bouncing Off The Clouds, Velvet Revolution, Give ve Flavor sevdiğim şarkılarından. Winter ise her daim dinlediğim ve Tori Amos deyince aklıma gelen şarkı...

Hiç yorum yok: