1 Mayıs 2011 Pazar

bişi vs.bişi

calvin & hobbes
Kimi günler durduk yere umut dolu ve mutlu olabilme potansiyeline sahip olan insan, pek tabii ki, durduk yere umutsuzluğa kapılma ve mutsuz olabilme potansiyeline de sahiptir. Buradaki durduk yere öbeği tırnak içinde yazılmalıydı. Ne de olsa hiçbir şey durduk yere olmaz değil mi ? Bahsi geçen öbek bu yazıda "görünürde bir şey olmadan" anlamı taşımaktadır. Görünmeyende kimbilir neler olur ? Bilinçaltımız bize ne tür oyunlar oynar ? Hangi küçük çağrışımlar biz farkında olmadan, ailemizde yankılanan özlü sözleri (family saying) ya da eski bir ilişki kırıntısını hatırlatır ve kendimizi iyi/kötü hissettirir. Ya rüyalarımız ? Onlara ne demeli ? Freud tarafından bilinçaltına giden yol olarak tanımlanan rüyalar, günlük yaşamda bastırdığınız/farkında olmadığınız/kaçtığınız durumları/olayları yakalamanın en göreceli kolay yolu...Tarafımdan, bir rüyada ne kadar çok sembol varsa, o rüyaya konu olan durumun o kadar bastırıldığı/farkına varılmadığı düşünülmekte...Aslında çoğu zaman rüyaları yazmak ve sonrasında değerlendirmek kişi için gayet aydınlatıcı olabiliyor..Rüya işte deyip geçmemeli...

Hiç yorum yok: